Almanya’nın ilk kadın Şansölyesi Angela Merkel, görev süresi boyunca yaşadığı önemli olayları ve dünya liderleriyle olan ilişkilerini anlattığı anı kitabıyla yeniden gündemde. “Freiheit. Erinnerungen 1954–2021” (Özgürlük. Anılar 1954–2021) adlı kitabında Merkel, Almanya’nın kritik dönemlerini, uluslararası işbirliklerini ve liderlerle olan ilişkilerini detaylı bir şekilde paylaşıyor. Kitapta, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ayrılan bölüm ise özellikle dikkat çekiyor.
Göç Krizi ve Türkiye ile İşbirliği
Angela Merkel, özellikle 2015’teki göç krizinin çözümünde Türkiye ile yapılan işbirliğini kitabında kapsamlı bir şekilde anlatıyor. Kitabın 528. sayfasından itibaren, Merkel’in Erdoğan ve Türkiye ile ilişkileri detaylı bir şekilde yer alıyor. Merkel, 25 Eylül 2015’te New York’taki Birleşmiş Milletler Zirvesi’nde Erdoğan ile bir araya geldiklerini ve göç krizine çözüm bulmak adına ortak bir çalışma grubu kurulması kararını aldıklarını belirtiyor.
18 Ekim 2015’te İstanbul’a gerçekleştirdiği ziyarette Cumhurbaşkanı Erdoğan ve dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşen Merkel, bu toplantılarda göçmen krizine yönelik bir eylem planı hazırladıklarını ifade ediyor. Merkel, Erdoğan için vize serbestisinin müzakerelerde önemli bir konu olduğunu da aktarıyor.
Erdoğan ile Zor Müzakereler
Merkel, Erdoğan’ı “tüm siyasi yelpazede rol alabilecek bir lider” olarak tanımlıyor. Müzakerelerdeki zorluklardan bahsederken, Erdoğan’ın zaman zaman “bitmek bilmeyen bir şekilde çelişkileri ön plana çıkardığını” ve bu durumun süreçleri uzattığını belirtiyor. Merkel, Erdoğan’ın nazik bir tavır sergilediği anlarda kendisine “sevgili dostum” dediğini, ancak görüş ayrılıklarında oldukça sert bir şekilde eleştirdiğini ifade ediyor.
Ahmet Davutoğlu ve Diplomatik Yetkinlik
Merkel, kitabında dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’na da geniş yer ayırıyor. Davutoğlu’nu “dünyaya açık, deneyimli, tarihi açıdan bilgili” olarak tanımlayan Merkel, onun mükemmel İngilizce konuştuğunu ve biraz da Almanca bildiğini vurguluyor. Davutoğlu ile göç krizine yönelik müzakerelerin, Erdoğan ile yapılan görüşmelere kıyasla daha yapıcı geçtiğini belirtiyor.
Göç Anlaşmasının Önemi
Merkel’in anılarında öne çıkan bir diğer konu, Avrupa Birliği ile Türkiye arasında yapılan göç anlaşmasının uzun vadeli etkileri. Merkel, bu anlaşma sayesinde Avrupa’nın göç krizini kontrol altına alabildiğini, insan kaçakçılığıyla mücadelede önemli adımlar atıldığını ve Ege Denizi’ndeki ölümleri büyük ölçüde azalttıklarını ifade ediyor.
Otokratik Liderlerle Zaman Yönetimi
Merkel, kitabında otokratik eğilimlere sahip liderlerin karakteristik özelliklerinden de bahsediyor. Erdoğan’ın müzakerelerde simultane çeviri yerine ardıl çeviriyi tercih ettiğini ve bu durumun süreçleri yavaşlattığını belirtiyor.
Sonuç ve Merkel’in Bakış Açısı
Angela Merkel, Türkiye’nin göç krizindeki stratejik önemine dikkat çekerek, bu dönemde yapılan işbirliğinin kaçınılmaz olduğunu savunuyor. Avrupa’da eleştirilere maruz kalmasına rağmen, Türkiye ile yürütülen diplomatik ilişkilerin sonuç odaklı olduğunu ve krizlerin çözümüne katkı sağladığını vurguluyor. Merkel’in Erdoğan ve Türkiye hakkındaki değerlendirmeleri, Avrupa-Türkiye ilişkilerinin karmaşık doğasını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Merkel’in kitabı, dünya liderleriyle olan ilişkilerine dair ayrıntılar ve tarihsel perspektif sunması açısından büyük ilgi görüyor. Bu eser, hem Avrupa hem de Türkiye için önemli dersler içeriyor.
Kaynak:https://www.ensonhaber.com
