Ankara’dan İstanbul’a uzanan bir bilinç yolculuğu… Yoga eğitmeni Agace Fatma Gış, hem bireysel arayışları hem de çevresine şifa dağıtan yaklaşımıyla dikkat çekiyor. Business Channel Türk TV ekranlarında Nesrin Hanım’ın konuğu olan Gış, hem içsel dönüşümünü hem de topluma sağladığı katkıları anlattı.
Fatma Gış’ın yoga ile tanışması bir tesadüfle değil, derin bir içsel sorgulamanın ve kayıpların ardından gelen bir aydınlanma ile başlamış. Genç yaşta kaybettiği bir yakını sayesinde Shirley MacLaine’in “Dışarıda Hiçbir Şey Var” adlı kitabıyla tanışan Gış, bu kitapla birlikte bedenine ve ruhuna dair farkındalığının ilk tohumlarını attığını ifade ediyor. “Bedenimin beni ne kadar erken yaşta uyarmaya başladığını anladım” diyen Gış, küçük yaşlarda doğayla, ağaçlarla ve hareketle kurduğu bağın bugün yaptığı işin temelini oluşturduğunu belirtiyor.
Pandemi süreciyle birlikte evini küçük bir yoga atölyesine dönüştüren Gış, bireysel ve online seanslarla özellikle erişimi zor bireylere destek olmaya çalışıyor. WhatsApp grupları üzerinden yaş ve ihtiyaca özel yoga ve nefes çalışmaları düzenleyerek, yoga pratiğini daha ulaşılabilir kılmayı hedefliyor. “Herkes ulaşabilmeli çünkü bu sadece beden değil; ruh, nefes ve huzurla bütünleşen bir yolculuk” sözleriyle yoga anlayışını tanımlıyor.
En büyük sorunlardan birinin kadınların kendilerini hep ikinci plana atması olduğunu dile getiren Gış, “Bir kalem eksiltilecekse önce kadınlar kendisinden eksiltir. Halbuki önce ‘ben’ demeyi öğrenmeliyiz” diyerek kadınlara net bir mesaj veriyor.
Aynı zamanda tiyatro, dans ve masal anlatıcılığıyla da ilgilenen Gış, bu becerilerini yoga seanslarına entegre ederek çok katmanlı bir deneyim sunuyor. En dikkat çekici projelerinden biri ise, kendi anadili olan ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan bir Çerkes lehçesinde yoga ve nefes dersleri vermek. “Bu dili hâlâ konuşabiliyorum ve onu yoga ile birleştirerek yaşlı kuşaklara ulaşmak istiyorum” diyerek kültürel aktarımın da önemine vurgu yapıyor.
Yoga ve nefes egzersizlerinin bilimsel etkilerine de değinen Gış, Amerika ve Avrupa’da yapılan çalışmalardan örnekler vererek, düzenli uygulamaların beyin yapısında bile olumlu değişimler yarattığını aktarıyor. Özellikle 50 yaş üstü bireylerde, sadece 8 haftalık günlük 40 dakikalık meditasyonun bile beyinde stres azaltıcı etkiler oluşturduğunu belirtiyor.
Fatma Gış’a göre yoga için “özel bir yetenek” gerekmez. Yeter ki insan kendisiyle bağ kurmaya istekli olsun. “İçten gelen bir bağlılıkla yapılan her şey, insanın dünyayla bağını güçlendiriyor” diyen Gış, bu yolculukta sadece rehberlik ettiğini, esas yolculuğun bireyin kendisine ait olduğunu ifade ediyor.
Röportajın sonunda ise en büyük dileğini şöyle özetliyor: “İnsanların bedenleriyle tekrar bağ kurmalarını, iç huzuru deneyimlemelerini ve kendi yaşam alanlarını oluşturmalarını istiyorum. Huzur; acının içinde bile size ışık tutan en kıymetli armağandır.”
