Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde bir kozmetik fabrikasında meydana gelen patlama ve ardından çıkan yangın, 6 işçinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanırken, olay ülkede büyük üzüntü ve öfkeye yol açtı. Can verenler arasında genç ve kadın işçilerin de bulunması facianın boyutunu daha da artırdı. Yaralı olarak kurtulan işçilerin tedavileri devam ederken, olayın perde arkasına ilişkin iddialar kamuoyunda yoğun şekilde tartışılıyor.
Patlama sonrası ortaya atılan en dikkat çekici iddialardan biri, fabrikada ciddi güvenlik zafiyetlerinin bulunduğu yönünde. Yangına karşı koruma sistemlerinin yetersiz olması, acil çıkış yollarının standartlara uygun olmaması ve işçilerin kişisel koruyucu ekipman kullanmadan çalıştığına dair bilgiler toplumda büyük tepki uyandırdı.
Çevre sakinlerinin daha önce tehlike yaratabileceği gerekçesiyle ilgili makamlara çeşitli uyarılar yaptığı öne sürülürken, bu uyarıların dikkate alınmadığı ve etkin bir denetim yapılmadığı da konuşulanlar arasında yer alıyor. İddialara göre fabrika, ruhsatsal ve güvenlik açısından gerekli kontrollerden geçmeden çalıştırılıyor, tehlikeli kimyasal maddeler yeterli güvenlik önlemleri olmadan depolanıyordu.
Yaşamını yitiren işçilerle ilgili yeni bilgiler ise tepkileri daha da artırdı. İşçilerin bazılarına olay günü sigorta girişlerinin yapıldığı iddiası, “işçilerin hakları yok sayıldı” yorumlarıyla birlikte tartışmaları farklı bir boyuta taşıdı. Bu iddia doğru çıkarsa, işletmenin yalnızca güvenliği değil, iş hukuku düzenlemelerini de ihlal ettiği ortaya çıkmış olacak.
Uzmanlar, yaşanan olayın sıradan bir iş kazası değil; zincirleme ihmallerin yol açtığı bir iş cinayeti olduğuna dikkat çekiyor. Denetim eksikliği, maliyet odaklı çalışma düzeni ve iş güvenliği tedbirlerinin göz ardı edilmesinin bu tür felaketleri kaçınılmaz hale getirdiği belirtiliyor.
Adli ve idari soruşturmalar sürerken, sorumluluğu bulunan kişi ve kurumların cezalandırılması için sendikalar, işçi örgütleri ve yakınlar ses yükseltmeye devam ediyor. Kamuoyunda ise tek bir ortak beklenti var: Bu karanlık tablo bir daha asla yaşanmasın.




