Ortadoğu’da yeni bir gerilim başlığı doğurdu. İran, İsrail’e ait olduğu öne sürülen ve bugüne kadar gizli tutulan milyonlarca sayfalık nükleer belgeyi kamuoyuna açıkladı. İran devlet televizyonunda yayınlanan “Örümceğin Gizli Hazinesi” adlı belgesel, hem bölge ülkelerinde hem de uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı. Açıklanan belgelerde, İsrail’in nükleer silah projeleri, gizli tesisleri ve bu çalışmalarda görev alan araştırmacılar hakkında detaylı bilgiler yer aldı.
İran İstihbarat Bakanı İsmail Hatib, söz konusu belgelerin çok katmanlı ve uzun süreli bir istihbarat operasyonunun sonucu olduğunu belirtti. Hatib, şu ana kadar açıklanan belgelerin yalnızca küçük bir kısmı olduğunu, ilerleyen dönemde daha fazla bilginin paylaşılabileceğini vurguladı. Ayrıca belgelerde, ABD ve Avrupa ülkelerinin İsrail’in nükleer faaliyetlerine destek verdiğine dair kanıtların bulunduğunu da iddia etti.
Yayınlanan dosyalar arasında İsrail Savunma Bakanı Israel Katz’a ait olduğu iddia edilen ev görüntüleri ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Grossi hakkında çeşitli belgeler de dikkat çekti. İran, bu dosyaların yalnızca İsrail’in nükleer kapasitesini değil, aynı zamanda uluslararası düzeydeki bağlantılarını da ortaya koyduğunu savunuyor.
İsrail, nükleer kapasitesiyle ilgili iddiaları bugüne kadar resmen doğrulamamıştı. Ancak İran’ın bu hamlesi, uzun süredir tartışma konusu olan İsrail’in nükleer programını yeniden gündeme taşıdı. Bölgedeki uzmanlar, açıklanan belgelerin Ortadoğu’daki güvenlik dengelerini derinden etkileyeceğini belirtiyor. İsrail’in sessizliği sürerken, uluslararası kamuoyunun vereceği tepki merak ediliyor.
ABD ve Avrupa ülkelerinin bu iddialar karşısında nasıl bir politika izleyeceği önümüzdeki günlerde netleşecek. İran’ın, “gerekirse daha fazla belge yayınlarız” mesajı ise tansiyonu daha da yükseltti. Analistler, bu gelişmenin Batı ile İsrail arasındaki ilişkilerde yeni kriz başlıklarına yol açabileceğini düşünüyor.
Tahran yönetimi, bu belgelerin yayımlanmasının yalnızca bir ifşa değil aynı zamanda uluslararası topluma verilen bir mesaj olduğunu savunuyor. İran, İsrail’in nükleer faaliyetlerinin artık gizlenemeyeceğini ve dünya kamuoyunun gerçekleri öğrenmesi gerektiğini öne sürüyor.
