İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen “casusluk ve yolsuzluk” soruşturmasının detayları kamuoyuna yansıdı. Soruşturma dosyasına giren suçlamalar, siyasi gündemde büyük yankı uyandırdı.
Savcılık tarafından yürütülen kapsamlı incelemeye göre, İmamoğlu ve ekibinin bazı ihalelere usulsüz şekilde müdahale ettiği, belediye iştirakleri üzerinden çıkar ilişkileri kurduğu ve bazı kişisel verilerin hukuka aykırı biçimde toplandığı iddia edildi. Dosyada yer alan suçlamalar arasında “ihaleye fesat karıştırma”, “rüşvet alma”, “suç örgütü kurmak ve yönetmek”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “irtikap” gibi ciddi başlıklar bulunuyor.
İddianamede, bu sistemin temellerinin İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde atıldığı, belediye başkanlığına seçilmesinin ardından bu kişilerin İBB iştiraklerinde stratejik görevlere getirildiği öne sürülüyor. Savcılığın yürüttüğü soruşturma kapsamında MASAK raporları, HTS kayıtları, vergi denetim raporları ve tanık ifadeleri delil olarak dosyaya eklendi.
Savcılık mütalaasında İmamoğlu’nun, söz konusu yapının en üst yöneticisi olduğu ve alınan tüm kararların kendisinin bilgisi dahilinde uygulandığı iddia edildi. Ayrıca, Medya AŞ ve Kültür AŞ gibi belediye iştiraklerinde “ihale ve personel alımlarında usulsüzlük yapıldığı” iddiaları da dosyada yer aldı.
Soruşturmanın “casusluk” kısmında ise, bazı kişisel verilerin üçüncü kişilerle paylaşıldığı, belediye arşivinden bilgi sızdırıldığı ve gizli nitelikteki evrakların yetkisiz şekilde kullanıldığı öne sürülüyor.
Ekrem İmamoğlu cephesi ise tüm suçlamaları reddederek, bu sürecin “tamamen siyasi bir operasyon” olduğunu savunuyor. Avukatları, iddiaların hukuki dayanağının zayıf olduğunu ve soruşturmanın usul yönünden hatalar içerdiğini belirtti.
Siyasi çevrelerde bu gelişme, yerel seçimler öncesinde büyük yankı uyandırdı. Kamuoyunda “yargı süreci mi, siyasi operasyon mu?” tartışması başladı. İmamoğlu’na yönelik iddiaların yargı aşamasına taşınması halinde, önümüzdeki süreçte hem yerel yönetimlerin denetimi hem de belediye harcamalarının şeffaflığı konusu gündemin merkezinde yer alacak.
Uzmanlar, bu soruşturmanın hem İstanbul siyaseti hem de Türkiye’nin genel siyasi dengeleri açısından önemli sonuçlar doğurabileceğini ifade ediyor.
![]()




