İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen geniş çaplı soruşturma kapsamında gözaltına alınan avukat Rezan Epözdemir, “rüşvet vermeye aracılık etme” suçundan çıkarıldığı nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı. Epözdemir hakkında ayrıca “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme” ve “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım” suçlamaları da yöneltildi. Ancak bu suçlamalar için talep edilen adli kontrol tedbirleri reddedildi.
Soruşturmanın çıkış noktası, 2024 yılı sonunda basına yansıyan bir yemek fotoğrafı oldu. Fotoğrafta, Epözdemir’in yabancı istihbarat servisleriyle bağlantılı olduğu iddia edilen kişilerle bir arada olduğu görüldü. Savcılık sevk yazısında, yemekte yer alan Michael Rubin’in ABD’de Türkiye aleyhine faaliyetler yürüttüğü ve Amerikan Dış İstihbarat Servisi ile ilişkili olduğu, Dan Arbell’in ise İsrail Dışişleri ve MOSSAD ile bağlantılı olduğu bilgilerine yer verildi. Bu görüşmenin “hayatın olağan akışına uygun olmadığı” vurgulandı.
İfadesinde suçlamaları reddeden Epözdemir, yemeğe müvekkili Gürsel Tekin’in davetiyle katıldığını ve orada kimlerin bulunduğunu bilmediğini belirtti. Yabancı misafirlere yalnızca “merhaba” dediğini, İngilizcesinin o dönemde yetersiz olduğunu söyledi. Epözdemir, bu heyetin aynı tarihlerde birçok gazeteci, siyasetçi ve iş insanıyla da görüştüğünü, adının hedef alınmasının haksızlık olduğunu savundu. Ayrıca, rüşvet suçlamasında adı geçen 150 bin dolarlık ödemenin gerçek olmadığını, WhatsApp kayıtlarının da yanlış yorumlandığını ileri sürdü.
Savunmasında “Ben yerli ve milli bir insanım, hiçbir yabancı istihbaratla bağlantım olamaz” diyen Epözdemir, adli kontrolsüz serbest bırakılmayı talep etti. Ancak mahkeme, rüşvet suçunda kuvvetli suç şüphesi bulunduğu gerekçesiyle tutuklama kararı verdi. Böylece, hem siyasi-askeri casusluk hem de rüşvet iddialarını kapsayan soruşturma, tutuklu yargılama süreciyle devam edecek.
