Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in tutukluluğu devam ederken, kızı ve aynı zamanda avukatı olan Defne Soyer’den dikkat çeken bir mektup geldi. Defne Soyer, gazeteci Cem Küçük’e hitaben yazdığı mektupta, sürecin hukuk normlarından uzaklaştığını ve davanın siyasi bir boyuta taşındığını iddia etti.
“HUKUK DAVASI CEZA DAVASINA DÖNÜŞTÜ”
Mektubunda davanın Danıştay kararlarıyla da “hukuki ihtilaf” olarak tanımlanmasına rağmen ceza davasına dönüştürüldüğünü belirten Defne Soyer, hukukun temel ilkelerinin çiğnendiğini savundu. Soyer, “Bu dava bir hukuk davasıyken ceza davası haline getirilmiştir” diyerek eleştirilerini dile getirdi.
SOMUT DELİL YOK İDDİASI
Defne Soyer, iddianamede “nitelikli dolandırıcılık” suçlamasına rağmen suçun unsurlarını destekleyecek hiçbir somut delil bulunmadığını ifade etti. Ayrıca sanıklar arasında kişisel menfaat elde edildiğine dair herhangi bir tespit olmadığının da iddianamede açıkça yazıldığını vurguladı.
KOOPERATİF VE KENTSEL DÖNÜŞÜM VURGUSU
Mektupta ayrıca, kentsel dönüşüm projeleri ve kooperatif modelinin İzmir halkına güvenli, deprem dayanıklı konutlar sağlamak amacıyla hayata geçirildiği belirtildi. Defne Soyer, bu çabanın suç unsuru olarak gösterilmesinin büyük bir haksızlık olduğunu dile getirdi.
KAMUOYUNDA TARTIŞMA YARATTI
Defne Soyer’in bu çıkışı, yalnızca babasının savunması olarak değil, aynı zamanda Türkiye’de hukuk sistemi, ceza davalarının işleyişi ve adalet mekanizmasının tarafsızlığı üzerine geniş bir tartışma başlattı. Davanın hem hukuki hem de toplumsal boyutu önümüzdeki günlerde de gündemdeki yerini koruyacak gibi görünüyor.